Şimdiki hayatımızın herhangi bir döneminde gerçekleşmiş olan ve bizi bugün hala etkileyen durumlara yönelik yapılan “Şimdiki Yaşam Regresyon Çalışması”, geçmişte yaşananların etkisini çözen, çok etkili bir çalışma. Böylece çocuklukta yaşanan ve bugünümüzü etkileyen travma kaynaklı konuları dönüştürebilmek mümkün olabiliyor.
Örneğin; kişinin aile fertlerinden birini kaybetmesi durumu onun hayat yolunda aşması zor engeller yaratabiliyor. Çocuklukta anne ya da babasını kaybetmiş bir danışan ileriki yaşlarında özgüven problemleri yaşayarak; kendi içinde yarım kalmışlık, terk edilmişlik, yalnızlık, boşluk ve eksiklik hissedebiliyor.
Bu durum anne-babası boşanmış kişiler için de aynı duyguları yaratabiliyor. Çocuk bilinci yaşananlara bir anlam veremiyor; ya kendini suçluyor ya da içindeki boşluğu dolduracak bir şeyler arıyor. Kendi potansiyelini ortaya koyamayan kişi, her anında yaşadığı suçluluk, öfke v.b. sorunlarla baş etmeye çabalıyor.
Diğer bir örnek taciz-tecavüz olaylarıyla ilgili yaşanan, hem fiziksel hem duygusal boyutta derin izler bırakan olaylar. Bu tip durumlarda kişinin özellikle ikili ilişkilerinde problemler baş gösteriyor. Cinsel sorunların yanı sıra özgüven sorunu yaşayabiliyor. İçine kapanıyor, kendini ifade edemiyor…
Yine aile bireylerinden herhangi birinden sözel ya da fiziksel şiddete maruz kalmış ve bu şekilde üzerinde otorite kurulmuş ve bastırılmış bir kişi iç dünyasında yaşadığı öfkeyi, kendini bastırarak, ifade sorunları yaşayarak ya da tam tersi hırçın davranışlarla şimdiki anına taşıyor olabiliyor.
Aslında henüz annemizin karnındayken etkilenmeye başladığımız bir süreci yaşıyoruz. Biz henüz bir ceninken de algılarımız açık olup annemizin iç dünyasında ve çevremizde olanları algılayabiliyoruz. Ayrıca ana karnında olduğumuz dönemde atalarımızdan bize enerji aktarımı ile olumlu- olumsuz enerjiler bilinçaltından – enerji alanından bize aktarılıyor. Ve bir çok kişi için travmalar anne karnında başlıyor.
Bu dönemde algılarımız tamamen açık olduğu ve annemize bağlı olduğumuz için, bazı temel inançlar oluşuyor ve tahmin edilenden daha çok etkiliyor tüm hayatımızı. Bu inanç ve düşüncelerin hangileri anneye veya çevreye, hangileri bebeğe ait Bunları “ana karnı dönemi regresyon çalışması” ile ayırdedip çözebiliyoruz. Böylece anne karnından başlayarak yaşanan, çoğunlukla travma kaynaklı oluşan kurguları yeniden sağlıklı bir şekilde yapılandırmak da mümkün olabiliyor.
Şimdiki yaşam regresyon çalışması ile kişi içindeki çocuğun yaralarını iyileştirmeye başlıyor, yetişkin haliyle ona destek verebiliyor. Çevresiyle uyumlu ve ailesi içindeki rolünün farkında olarak daha huzurlu, dingin, içindeki sevgiyi açığa çıkararak yolunda ilerlemeye devam ediyor. Ebeveynlerini her koşulda suçlamaktan vazgeçip kendi bireyselliğinin farkına varabiliyor.